• RSS

15 Temmuz 2010 Perşembe

O Zaman Tamam...

Sıcak.. Birazcık esinti yok.. Esinti olmadığı gibi her yerimi de sivrisinek ısırmış... Kafa dığıtmak için çıktım gittim sahile... Aşağıdaki tekelden de biraz şarap, yandaki bakkaldan ekşi elma, fırından da simitleri aldım, taktım koluma sahilin yolunu rota yaptım. Bizim oralar küçüktür. Çok yürümeden varırsın sahile.. İskelenin en ucuna oturdum düşme korkuma inat. Açtım şarabı, azar azar yudumladım.

9 Temmuz 2010 Cuma

Son Üç...

Çok güzel geçen üç gün. Güneşli, mutlu, dolu dolu, sıcacık... Burnumda kokusu, ellerimle elleri, kimi zaman da dudakları dudaklarımda... Son üç saate kadar geçen mutlu günler.. Şu son 3 saatse burukluğumu belli etmemeye çalışmakla geçti. Daha hasreti bitmeden bir yenisi eklendi üstüne... Her ne kadar "Gitme" dese de, her ne kadar gitmek istemesem de zorundaydım... Artık son saatlerdi, daha da dolu dolu yaşanmaya başlandı. Ellerimiz daha da kenetlenmişti, sanki bir kaç saat sonra ayrılacak olan eller onlar değilmiş gibi. Yanağının yumuşaklığını bir sonraki görüşmemize kadar unutmamak için daha da yakınlaştım, teninin sıcaklığını iyice hissedebilmek için ellerinden sımsıkı tuttum, daha sonra sımsıkı sarıldım ona..

25 Haziran 2010 Cuma

Günah Çıkartma...

İletişimsizlik kötü. İnsanın karşısındakine derdini anlatamaması, anlattığını düşündüğü anda; tam o anda karşısındakinin anlamadığını fark etmesi eziyet verici bir şey. Tekrar aynı cümleleri kurmak, aralarına daha fazla ayrıntı eklemek yorucu, karşısındakini senin yerine koymasını sağlamak zor. Kelime seçimleri o kadar önemli ki... Bir anda bütün her şeyi değiştirebiliyor. Ya bütün dünyan tepetaklak oluyor ya da dünyanın en mutlu insanı hissettirebiliyor o seçilen tek doğru kelime. 

20 Haziran 2010 Pazar

Beterböcek Şekerböcek


Yer: Kahve Dünyası

Garson: Hoşgeldiniz, siparişinizi alabilir miyim?
Müşteri: Hımm, eee, şey evet, ben fondü istiyorum.
Garson: Yanında ne istersiniz, çilek, çikolata?
Müşteri: Akrep !!!

Nası yani :s akrep mi? Benim akreple en yakın olduğum an kıskaçlarını ve kuyruğunu bana yönelttiği an son buldu.. Bana kalsa çikolata-çilek çifti birbirine o kadar yakışıyorlar ki, ayırmaya kıyamıyorum. Ya, allahın aşkına çikolatalı akrep mi olur?




15 Haziran 2010 Salı

Komşu Kızı





Uzun bir görüşememezlik, iletişim kopukluğundan sonra, neredeyse uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşım; iş, aşk, ve arkadaş bulmada birinci sırayı alan sosyal paylaşım sitesi olan facebook'da kendisine bir hesap açmış. Neyse efenim, gel zaman git zaman, paylaşılan videolar, fıkralar vs sayesinde tekrardan iletişim kurabildik kendileriyle. Aslında biraz düşündüm de hata biraz da bende galiba sanırsam. Öz eleştiri de yapmak lazım bi yerde. Emre, sana da geçerli bu sözüm (: tamam, gelicem dedim ama insan bi arardı...


13 Haziran 2010 Pazar

Merak Kediyi Öldürdü


Can sıkıntısından hiç saçmasapan şeyler düşündüğünüz oldu mu bilmiyorum ama benim o kadar çok oldu ki.. Hele ki arkadaşlarla geyik fırtınası yapıyorsak işte o zaman gülmekten yüz kaslarım ağrıyor (: Ama bazen bazı sorular vardır cevaplarını bulamadığımız. Hani şu etrafındakileri yeni yeni kavramaya başlayan çocukların sorduğu cinsten. İşte onlar gibi sorular var aklıma takılan (:


11 Haziran 2010 Cuma

J'ADORE Chocolatier & Patisserie

Bugün çok sevdiğim bir arkadaşımla buluştum. Yedik içtik, dertleştik derken beni bi pastacıya götürdü.
Taksim'de ara sokakta küçücük bir dükkan. Fakat bir tatlıları var, akıllara zarar... Ortama yaklaştığınızda çikolata kokusu burnunuza geliyor. Ben o kokuya kapılıp pastamın fotoğrafını çekemedim ama tadı inanılmazdı. Nasıl yapıyolar bilmiyorum..

İşte mekanda çekebildiğim fotoğraflar, çok fazla fotoğraf çekemedim çünkü izin vermediler...




8 Haziran 2010 Salı

Sakin Ol...


Hiçbir şeyi düşünmeden denize atlamak,
Bütün her şeyi bırakmak geride...
Soyunmadan, mayo, şort olmadan,
Üzerinden her ne varsa öylece bırakmak kendini..
Köprü,
İskele,
Yol, her ne varsa seni denize götüren..
Üzerinden tam gaz koşup atlamak..

6 Haziran 2010 Pazar

Sebebi Ziyaretimiz...

mirim, artık yaş kemale erdi. gelecek kaygısı sardı dört bir yanımızı, hatta duymayan kalmadı bu feryadımızı.

Büyüklerimizin bizden istediği birkaç şey vardır; haklıdırlar elbetteki. (bazılarınıza öyle gelmeyebilir tabi ki, saygımız sonsuz haliyle) İsteklerini kısaca özetleyelim de uzun uzun anne öğütlerine bağlamayalım sonra; sonuç olarak bizden istedikleri, nasipse iyi bir iş, hayırlı bir eş, mutlu ve rahat bir hayat. Bu kadar.
Nasipse iyi bir iş kısmını geçip, hayırlı bir eş’e gelmek istiyorum ve bu hayırlı eş kısmının en berbat olaylarını deşmek istiyorum efendim. İlk konum da; ”kız isteme” mevzusu.

Yazımızda sanal reklam uygulaması yoktur.
İyi seyirler…



2 Haziran 2010 Çarşamba

İyi ki Unutulan İcatlar



Komik ama o dönemlerin yaratıcı fikirleri.. Acaba üretilmeyenlerin hayat bulması ne gibi sonuçlar doğururdu?

İşte saçma icatlar:



Öpüşme Prezervatifi: 1920lerde öpüşürken ağızdan geçen mikropları engelliyor ve öldürüyormuş. Çemberin ortasındaki gerili duran perde antiseptik kaplıymış, kullanılmadığı zamanlarda dapinpon raketi olarak kullanılıyormuş. E be kardeşim pinpon topu hiç yere düşmüyor mu? Düşüyor elbet, düştüğü yer çok mu temiz? Sen de bunu sevdiceğinin salgısında bulunan mikroplardan korunmak için kullanıyorsun. Hadi onu geçtim et ete değecek arkadaşım :D

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Eurovision 2010


Müziğin yarıştığı saçma sapan bir etkinlik bence. Fakat geceye damgasını vuran bir sahne var ki dillere destan.


Adamımız: Jimmy Jump
Gerçek Adı: Jaume Marquet Coto
Yaşı: 36



Yaptığı aktiviteler arasında, İspanya'daki uluslararası spor aktivitelerinde veya önemli maçlarda sahaya fırlamak bulunmaktadır.

Bu sefer kendini aşmış :D Onu görünce sahnede "noluyo la, cesaret-i medeni yüksek olan?" diye düşündüm ama sonrasında kendime engel olamadım, gülmekten gözlerimden yaşlar gelmeye başladı resmen :D

27 Mayıs 2010 Perşembe

Bilgi Yasaklısıyız

Geçtiğimiz bir kaç gün içinde Youtube yasağı ikinci yaşını doldurmuş. Sözüm ona video izleyemiyoruz. Ama öyle ya da böyle bir şekilde yasaklı sitelere giriş yapabiliyoruz - başta youtube olmak üzere-. Başta olmak üzere demişken, Türkiye'de en çık tıklanan 4. site Youtube'muş. Hayret yav, hem yasaklı hem de en çok tıklanan dördüncü site (:

İnternet Teknolojileri Derneği başkanı Mustafa AKGÜL demiş ki:

-Ülkemiz, internetin potansiyelini anlayamadığı için, matbaadaki gecikmeye benzer bir mantıkla interneti yasaklamaktadır.

21 Mayıs 2010 Cuma

İzlenmesi Gereken 555 Film

Mısırlarınızı patların, en sevdiğiniz battaniyenizi alın, çünkü izlemeniz gereken 555 film listesi var (:


Ara sıra takip ettiğim siteler arasına www.ntvmsnbc.com sitesinde karşılaştım. Baya güzel filmler var. Tabi birazını izledim, birazını (sanırım baya bir birazını (:   ) bilmiyordum, geri kalan birazı da izleme listemde olanlar. Fakat hepsi de arşivlenmesi gereken filmler. Arşiv demişken, öyle bilgisayarın bir yerinde saklamak gibi değil. Koleksiyoncu gibi, orijinal DVD ya da VCD'si bulunup, onu kenara koymaktan, saklamaktan bahsediyorum. Zor zanaat eski şeylerin orijinallerini bulmak, ama onu bulunca da insanın ömür boyu saklayası geliyor.

11 Mayıs 2010 Salı

Okinawa Churaumi Akvaryumu

İnternette dolaşırken rastladım videoya. Normalde akvaryum merakım yoktur ama bu akvaryum gerçekten   muhteşem..


Okinawa Churaumi Akvaryumu, Japonya'nın Okinawa ilinin Motobo kasabasındaki Ocean Expo Park'da bulunmaktaymış.

Atlanta'daki Georgia Aquarium'dan sonraki en büyük akvaryum imiş ve ana tankı 7.500 metreküp su alırmış. Burada kullanılan 22,5 metre genişliğinde 8.2 metre yüksekliğindeki cam 7 parça halinde üretilmiş ve sonradan birleştirilmiş. Bu cam parçalarının her biri 60 cm kalınlığındaymış. Yani toplamda 420 cm kalınlığında bir cam tabakasının arkasından balıklara bakıyoruz. Akvaryumun bakımı suyu boşaltmadan yapılıyormuş. Akvaryum suyu karışımı ise  içinde bulundurduğu canlıların doğal ortamalarına yakın olması için temiz okyanus suyuyla karıştırılarak kullanılıyormuş.

İlk Yazı

Herkese Selamlar Olsun Şimdiden...

Arkadaşlarımın sürekli olarak bloglarla uğraşmasından sonra ben de bir blog sahibi olmaya karar verdim. İlk  kaydımın bana vermiş olduğu heyecan ile neler paylaşabileceğimi düşünüyorum. Gezdiğim, dinlediğim, okuduğum şeyleri paylaşmayı, içimden geldiği zaman da kendi yazdığım şeyleri yayınlamak istiyorum.

Daha ne yazabilirim ki... Bu şimdilik ilk yayınım. Siz sevgili okurum, umarım beğenirsiniz...

F.