• RSS

9 Temmuz 2010 Cuma

Son Üç...

Çok güzel geçen üç gün. Güneşli, mutlu, dolu dolu, sıcacık... Burnumda kokusu, ellerimle elleri, kimi zaman da dudakları dudaklarımda... Son üç saate kadar geçen mutlu günler.. Şu son 3 saatse burukluğumu belli etmemeye çalışmakla geçti. Daha hasreti bitmeden bir yenisi eklendi üstüne... Her ne kadar "Gitme" dese de, her ne kadar gitmek istemesem de zorundaydım... Artık son saatlerdi, daha da dolu dolu yaşanmaya başlandı. Ellerimiz daha da kenetlenmişti, sanki bir kaç saat sonra ayrılacak olan eller onlar değilmiş gibi. Yanağının yumuşaklığını bir sonraki görüşmemize kadar unutmamak için daha da yakınlaştım, teninin sıcaklığını iyice hissedebilmek için ellerinden sımsıkı tuttum, daha sonra sımsıkı sarıldım ona..

- Gitmek istemiyorum...

diye fısıldadım kulağına. Ama lanet olsun, zorundaydım... Son saniyeler, kulaklarımıza fısıldadığımız "Seni seviyorum"lar.. Sımsıkı sarıldım, kokusunu son kez içime çektim. Artık ayrılık vaktiydi.. Karşımdaki karanlığa doğru yola koyuldum. Gariptir sadece bedenim yolda, diğer bütün hislerim, duygularım ayrıldığımız yerde kaldı. Bana ayrılan  yere oturdum, sevgilime bakıyorum. Bu seferki yolculuğum nedense diğerlerine hiç benzemiyor. Durum daha da umutsuz bir hal almaya başlıyor her ayrılıkta... Eskiden sadece hafta sonu ayrı kalırken, şimdi haftalarca ayrıyım.. Bunu değiştirmek için de elimde hiç bir şey gelmiyor!!! Bu da beni kahrediyor.. Bunları düşünürken karanlığa doğru yalnız bir şekilde ilerlemeye başlamışım. O lanet otobüs beni gene sevdiğimden ayırıyordu. Aramıza kilometrelerce mesafe koyuyordu. Her geçen saniye daha da fazla... Dışarı bakmaya devam ediyorum... İşte yolun en güzel yeri. İlginç bir şekilde yıllardır baktığım o güzelim deniz manzarası artık ilgimi çekmiyordu. Tek düşündüğüm sevgilimdi. Onun sesi, sıcaklığı, teninin yumuşaklığı, "Prenses" diyişiydi aklımdakiler.

Dışarıdan gelen sesler artmaya başladı, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Sanki gökyüzü biliyordu ağlayacağımı.. O anda oturmaktansa yürümek istedim, gözyaşlarımı kimse görsün istemedim.. Gökten inen saf damlalarla aksın gitsin istedim. Bu isteklerim arasında sevgilim çıkageldi, ama daha dikkatli baktığımda onun sadece camdaki yansımam olduğunu gördüm. N'olurdu sanki gerçek olsaydı? Camıma vuran yağmur damlaları, kulağımdaki müzik, içtiğim kahve... şu an etrafımdaki her şeyde sevgilim var. Şu an tek düşündüğüm muhteşem geçen üç gün ve sevgilim..

Artık daha fazla düşünemiyorum, düşündükçe içim acıyor... Bu ayrılıkların uzun sürmemesi dileği ile....
Seni Seviyorum....

0 Duygu ve Düşünce:

Yorum Gönder