• RSS

13 Şubat 2012 Pazartesi

Sevdim, Seviyorum...

Herkesin her sene beklediği gün yavaş yavaş geliyor, hatta geldide çattı bile: Sevgililer Günü!!! Peki bu "Sevgililer Günü" nasıl ortaya çıkmış ve biz bunu nasıl günümüze kadar getirmişiz bunu biliyor muyuz? Bilenimiz vardır, bilmeyenimiz vardır. Bilmeyenler için Sevgililer Günü'nden bahsetmek istiyorum ilk önce...

Eros ve Psykhe

Efendim, Sevgililer Günü'nün efsanesi taa Yunan Mitolojisi'ndeki tanrılar dönemine kadar gitmektedir. Efsane dedim, çünkü olaylar ile ilgili yazılı bir döküman yok (en azından okuduğum kaynaklar öyle diyor). Efsaneye göre, ocak ayı ortasından şubat ayı ortasına kadarki zaman Zeus ile Hera'nın kutsal evliliğine adanmış. 14 Şubat ise o dönemin tanrı ve tanrıçaların kraliçesi olan Juno'ya -kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak bilinir- saygılarını göstermek için tatil yapılırmış. 14 Şubat'ın diğer bir önemi ise ertesi günün bereket tanrısı olan Lupercus'un onuruna kutlanması imiş. Bu günde, kurban edilen keçilerin derilerini, erkekler kafalarının üzerlerine koyup Roma sokaklarında koşarak herkese dokunurlarmış. Özellikler genç kızlar önlerine atlarmış çünkü inanışa göre dokunulan kızın doğurganlığı artarmış.

Bu bayramın arifesinde, yani malum 14 Şubat'ta, kızlar isimlerini kağıda yazıp bir çömleğe/keseye koyarlarmış ve erkekler de kura ile bir isim çekerlermiş. Çektikleri isim ile bayram boyunca birlikte olurlarmış. Bu birliktelik sonunda da birbirlerine aşık olan çiftler evlenirmiş.

O dönemde Roma'yı zalimce yöneten İmparator 2. Claudius, savaşacak asker bulamaması sebebi ile bu bayramı kaldırmış. Bayramı kaldırması çiftlerin evlenmelerine bir engel olmamış çünkü bu evliliklerin gizliden devam ettiren Aziz Valentine isimli biri varmış. Bunu öğrenen imparator, Aziz Valentine'i idam etmiş ve 14 Şubat günü gömmüş. İdamından önceki gün, Aziz, bir mucizenin olduğunu söylemiş. Hapiste kaldığı süre içerisinde Valentine'i gözetleyen gardiyanın kör kızının gözleri iyileşmiş. Bunun üzerine Valentine, kıza bir kart yapıp üzerine de şu notu yazmış: "From your Valentine." (bunu hikayeye göre çevirecek olursam "Valentine'inden" şeklinde olur, ancak Sevgililer Günü için çevirecek olursam "Sevgilinden" şeklinde olur, karar veremediğim için orijinalini yazdım.).

O zamandan yakın geçmişe kadar 14 Şubat, aşık çiftleri evlendiren Aziz Valentine Günü olarak kutlanıyormuş.

Yakın geçmişe bakacak olursak, 1800'lerde Amerika'da ilk Sevgililer Günü kartının yollanması ile tüm dünya tarafından kutlanan bir gün haline gelmiş. Tabi zaman ilerledikçe ticari açıdan daha da önemli bir gün haline gelmiştir.

Gel gelelim şimdiki 14 Şubat'a... Ben şahsen bizzat ve kendim, her zaman olduğu gibi hiçbir şey yapmadım. Bu sebepten kızların en öküzü yarışması yapılsa kuvetle muhtemel açık ara birinci olurum diye düşünüyorum. "Neden bir hazırlık yapmadın, sevgilin be kadın?" diye soracak olursanız, mitolojik olaylara bakılacak olursa zaten bir aziz için kutlanan gün. Bunun dışında ben sevdiceğime her gün sevgimi gösteren biriyim, indirimlerden yararlanıp içimden geldiği zaman hediye de alırım. Bu sebeplerden ötürü fazladan bir uğraş vermiyorum. Lakin bu günde kutlama yapanlara da hiçbir şey söylemeye hakkım yok...

Öte yandan tatlı bir telaş içinde olan arkadaşlarıma baktıkça özenmiyor da değilim hani. Çok hoşuma gidiyor onları böyle "ay ne alsam acaba, bu beden ona olur mu ki?" diye bana danışmaları da cabası zaten. Olsun, sonunda herkes mutlu olsun. Vay efendim bana bir şey almadı diye düşünülmesin. Zaten yanında olması yetmiyorsa, üzgünüm ama senin için çok da fazla yapılacak bir şey yok canım benim...


Herkesi öpüyorum, sevgiyle aşkla kalın (:

0 Duygu ve Düşünce:

Yorum Gönder